Investing.com – Bank of America Securities, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 2025 yılında politika faizini önemli ölçüde azaltacağını öngörüyor. Kuruluş, Aralık ayında başlayan faiz indirimlerine Ocak ayında da devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Faiz indirimlerinin devamı bekleniyor

Bank of America Securities, yayımladığı son raporda TCMB’nin faiz kararlarıyla ilgili dikkat cazip öngörülerde bulundu. Ocak ayında başlanması önerilen faiz indirimlerinin, 2025 yılı boyunca devam edeceği lisana getirildi. Kurum, yıl sonuna kadar toplamda 7 faiz indirimine gidilerek siyaset faizinin yüzde 30 düzeyine çekileceğini kestirim ediyor.

Bu indirim döngüsünün, yeni oluşturulan toplantı takvimi nedeniyle yıl içinde 250 baz puanlık dilimlerle yapılacağı kestirim ediliyor. BofA, Şubat ayında rastgele bir toplantı yapılmayacağını göz önünde bulundurarak, Ocak ayında 250 baz puanlık bir indirim öngörüyor.

Enflasyon beklentileri ve riskler

Bank of America’nın raporunda, enflasyonun yükselmesi durumunda TCMB’nin makroihtiyati araçlar kullanabileceği belirtiliyor. Mevcut enflasyon iddiasının yüzde 25 olduğunu bildiren BofA, bu oranının yüzde 9-10’unun yılın birinci çeyreğinde gerçekleşmesini bekliyor. Lakin, bu gerçekleşmeye karşın, yıllık enflasyonun düşmesiyle TCMB’nin faiz indirimi alanının genişleyeceği öngörülüyor.

Asgari fiyat artışının hudutlu kalmasının enflasyon üzerindeki riskleri düşürdüğü belirtilirken, enflasyon bilgilerinin beklenenin üzerinde seyretmesi halinde TCMB’nin faiz indirimlerini yavaşlatabileceği yahut orta verebileceği söz ediliyor.

Türk lirasının geleceği

Türk lirasının (TL) gerçek olarak paha kazanmasını bekleyen BofA, enflasyondaki düşüşle birlikte bu kazanımın sınırlanabileceğini de vurguladı. Enflasyonun denetim altına alınması halinde TL tasarruflarının cazip olacağını öngören kuruluş, gerçek faizlerin olumlu kaldığı sürece TL’nin cazipliğini koruyacağını belirtti.

Döviz kuru beklentilerinde ise Bank of America, yıl sonu için dolar/TL iddiasını gözden geçirerek 44’ten 41’e revize etti. Bu değişikliğin direkt piyasa dinamikleri ve enflasyon gelişmeleriyle alakalı olduğu söz ediliyor.